Bu yazı çok değerli bir dostumdan alıntıdır.Benimde fikrim bu yazıdaki gibidir.Bu konuyu kurtlar sofrasına atıyorum ki,hataları yanlışları varsa ortaya çıksın.
İsa Nasıl Babasız Doğdu?
Nisan 27th, 2010
Evrenin başlangıcından beri olup bitenlerin bilimsel bulgularla örtüşerek anlatılması ve Allah’ın yasasında (sünnetinde) değişme olmayacağı göz önünde bulundurulduğunda tarihsel süreç içerisindeki bazı olaylarda fizik dışı imgelerin gerçekte fizik dışı olmadığı yorumu yapılabilir.
Bu yazıda bu düşünceden hareketle, İsa peygamber, Kuran ayetlerindeki imgeler kullanılarak değerlendirilip yorumlanacaktır.
Kuşkusuz bu yazı yalnızca bir “yorumdur”, gerçeği yalnızca Allah bilir.
İsa peygamberin babasız doğuşu, beşikte iken konuşması çoğu zaman doğaüstü olaylarla açıklanır. Hatta İsa peygamberin bu durumunun tam olarak anlaşılamamasından olsa gerek Hristiyan kültüründe “Allah’ın oğlu” olarak anlatılmıştır.
Kuran ayetlerindeki imgeler ve bugünkü bilgilerimiz ışığında konuyu farklı bir açıdan incelemek istiyorum.
MERYEM’İN DOĞUŞU
Sıradışı olarak değerlendirilen İsa peygamberin doğumunu incelemeden önce bir adım geriden, annesi Meryem’den başlayarak incelemek ve sıradışılığın başlangıcına göz atmak gerekir.
3/36 Onu doğurunca -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bildiği halde- şöyle dedi: “Rabbim, onu kız olarak doğurdum ve erkek, kız gibi değildir. Adını Meryem koydum onun. Onu ve soyunu, kovulmuş şeytandan sana sığındırıyorum.”
3/37 Allah, onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi besleyip büyüttü. Onu, Zekerriya’nın kefaletine verdi. Zekerriya, mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı: “Meryem, bu sana nereden?”Meryem de: “Bu, Allah katındandır; çünkü Allah dilediğini hesapsızca rızıklandırır.” derdi.
Birinci ayette İmran’ın karısının erkek beklediği halde kız doğurmasına şaşırması olağandır. Ancak “Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilmektedir” ifadesi ile tekrar “erilliğe” dikkat çekiliyor. Sonraki ayette “bitki gibi” ifadesinden de esinlenerek doğan çocuğun hermafrodit olduğu düşünülebilir.
Hermafroditlik, çift cinsiyetlilik olarak bilinir. Canlıda hem eril hem de dişil üreme mekanizmaları mevcuttur. Doğada bu özelliklerde hayvanlar ve bitkiler bulunmakla birlikte memelilerde nadiren olsa da görülmektedir.
Bir gebeliğin normal sürecinde canlı “dişi gelişim” gösterir. Ancak erkek yönde bir gelişim için gonadın HY ve TDF antijenleri ile uyarılması gerekmektedir.
Hermaforditizm dişil gelişim gösteren bir canlının Y kromozomu da barındırması olarak tariflenir. Yani bir dişide XX bir erkekte XY kromozomları varken hermafroditlerde XXY vardır.
Dişi Yalancı Hermafrodit ve Erkek Yalancı Hermafroditlerde durum farklıyken gerçek Hermafroditlerde XXY bulunur ve bu durum eşeysiz üreme için yeterli altyapıyı sağlamaktadır.
Ayette, “Erkek” beklendiği halde bir “kız” doğması ancak bu ifadenin Allah tarafından düzeltilmesi, Meryem’in hermafrodit olabileceğini düşündürmektedir.
Yorumun devamı Meryem’in hermafrodit olduğu varsayımı ile şekillendirilecektir.
ZEKERİYA’NIN DUASI
Zekeriya peygamberin dua ederek neslinin devamını sağlayacak ve halkına önder olacak birini istediğini Kuran’dan öğreniyoruz.
19/4 Şöyle demişti: “Rabbim, işte karşındayım. Kemik gevşedi bende. İhtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sana yakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbaht olmadım.”
19/5 “Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Karımsa kısır. O halde, katından bana bir dost bağışla;
19/6 Ki hem bana mirasçı olsun hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle, Rabbim.”
Devam etmeden önce dua konusunda bir hatırlatma yapmakta yarar var. Kuran genelinde incelendiğinde “dua” içerisinde bir “yorulmayı” barındırmaktadır. Yani “dua” edilen şey için bir yorulma, uğraşma gerekmektedir.
Zekeriya peygamberin duasının kabul edildiğini hemen arkasından gelen ayetlerden anlayabiliyoruz.
19/7 Ey Zekeriyya! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz; adı Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık.
19/8 Dedi: “Rabbim, benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım, doğurganlığını yitirmiştir, bense yaşlılığın gerçekten en ileri basamağına ulaştım.”
19/9 “Bu budur.” dedi. Rabbin şöyle buyurdu: “Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım.”
19/10 Dedi: “Rabbim, bana bir belge,işaret ver.” Dedi ki: “Belgen,işaretin, tastamam üç gece topluma hiç konuşmamandır.”
MERYEM – ZEKERİYA İLİŞKİSİ
Meryem’in Doğumu başlığında verdiğim 3/37 ayetinde Meryem’in kefaletinin Zekeriya’ya verildiğini okuyoruz. Peki, annesi ve babası olan Meryem’in kefaleti Zekeriya’ya nasıl ve neden veriliyor?
3/44 Bunlar, sana vahyettiğimiz gayb haberlerindendir. Meryem’e hangisi kefil olacak diye zar atarlarken sen onların yanında değildin; çekiştikleri zaman da sen onların yanında değildin.
Bu ayette çevirmenler Zekeriya peygambere zar, barbut vs gibi oyunlar oynattırsalarda ayetin orijinaline baktığımızda “kalemlerini atarlarken” (yulkune aklamehum) ifadesini görürüz.
Hermafrodit doğan Meryem’in durumundaki farklılıktan ötürü toplumun, tıp alanında önde gelenleri “kalemlerini” yani sahip oldukları ilimle önerilerini ortaya koyuyorlar.
Ortaya sunulan bu düşüncelerden Zekeriya’nın “kaleminin” güçlü olduğunu ve “kefaletin” Zekeriya’ya verildiğini 3/37′den anlıyoruz.
Karısı doğurgan olmayan Zekeriya ve hermafrodit olan Meryem böylece bir araya geliyorlar. Zekeriya, ortaya koyduğu ilmi gereği Meryem’i alarak çalışmak üzere (duası için yorulmak üzere) çekiliyor.
İSA’NIN BABASIZ DOĞUŞU
Zekeriya, Meryem’in hermafroditliğini inceleyerek, taşıdığı yumurtayı, aynı şekilde kendi vücudunun ürettiği sperm ile dölleme üzerinde çalışıyor. Deney ve çalışmaların sonucunda Zekeriya, Meryem’in vücudundaki yumurta ve spermi döllemeyi başararak Meryem’in, kendisine bir beşer dokunmadan hamile kalmasını sağlıyor.
Zekeriya’nın bir hermafroditi kendi vücudunun ürettiği yumurta ve spermi kullanarak gebelik başlatmasına rağmen, sonucun başarılı ya da başarısız olup olmayacağı bilinemiyor.
Doğum zamanı geldiğinde Meryem’in başarılı bir doğum yapması, yani baba olmadan sadece kendi vücudundan bir gebelikle çocuk doğurması şaşkınlıkla karşılanıyor.
Zekeriya’nın kendisinden sonra bir peygamber olarak toplumuna önderlik etmek üzere çocuk istemesi, Meryem’in kefaletinin kendisine verilerek, babasız bir gebelikle İsa’nın doğmasını sağlaması ile sonuçlanıyor.
Meryem’in beşikteki İsa’yı göstermesi, bebeğin gerçekten de ağzını açıp konuşmasını değil, tüm bu yapılanların “gerçekliğinin kanıtı” olmasını gösteriyor.
Bunu şöyle örneklendiriyorum.
Uçan bir arabayı hiç göstermeden sürekli “Uçan bir araba yaptım” dediğinizi düşünün. Sözünüzün hiç bir değeri olmayacaktır. Ancak “Uçan bir araba yaptım” deyip, ortaya uçan bir araba koyduğunuzda “araba konuşur”, ortaya koyduğunuz şey, yaptığınız işi anlatır…
Zekeriya’nın öne sürdükleri (attığı kalem) İsa’nın doğması ile gerçekleşmiştir, yani ortada olan çocuk “konuşmuş” ve öneriyi bilmeyerek Meryem’e iffetsizlik yakıştırması yapanlara da öneriyi bilenlerede “işi anlatmıştır.”
Özetle; Meryem, Zekeriya’nın kefaletinde tıpkı bitkiler gibi “eşeysiz” olarak üremeyi başararak aynı zamanda dünyaya getirdiği “erkek çocuk” ile Zekeriya’nın duasının da nasıl kabul edildiğini göstermektedir.
Bazı konularda ki fikirlerim henüz netlik kazanmadı.Aklımda muğlak kalan noktalar var.
Şu açıdan var;
Ben bu Kuran'ın bildiğimiz Kuran algısını sunmadığı konusunda kesinlikle ikna oldum.Hiçbir klasik düşünceli gibide anlamıyorum. Kafamda muğlak kalan şey şu.Bu Kuran tek bir olayı mı anlatıyor,yoksa dönem dönem değişik zamanlarda gelen peygamberleri mi anlatıyor henüz netleştiremedim.Ama bana öyle geliyor ki sanki tek bir olayı anlatıyor.Örneğin bu İsa olayı sanki Adem olayını anlatır gibi geliyor bana.Yani sanki sürecin ilerisi gibi görünen ve öyle algılanan İsa ile kasıt belkide en başı anlatıyordur.İsa'nın kelime anlamının yaşayan olduğunu düşünürsek belki sizede yakın gelebilir.Öte yandan başka başlıkta anunnakiler-gökten gelen Tanrılar diye bir başlık açmıştım.Orada gökten gelenlerin , primatların genleri ile oynayarak insanı var ettiğini yazıyor.Sümer metinleri bunu bu şekilde açık açık yazıyor.Biliyorsunuz İsa'ya ''Mesih'' diyorlar.Mesih kelimesini ''mesh'' kelimesinden düşünürseniz,anlamı mes edilen,dokunulan demektir.Bu anlam itibari ilede yaşamına dokunularak sahip olmuş bir varlığı ifade ettiği düşünülebilir.Demem o ki,dünyada binyıllardır karman çorman olmuş mitler dönüp duruyor.Bir 12 sayısıdır gidiyor.Acaba diyorum Kuran eski mitlerle aynı şeyi mi anlatıyor.Eski mitleri tabi anladığımız gibi düşünmeyin.örneğin eski mitlerde bir Tanrı ifadesidir gidiyor.Sümerler Tanrı ifadesini gezegenler için kullanıyor.Örneğin Tanrı Marduk ile Tanrı Tiamat ( mars-jüpiter arasındaki yok olmuş gezegen ) arasındaki savaşı anlatırken bunu anlatıyor.Bu iki gezegenin çarpışmasını betimliyorlar.Tanrı Marduk yaklaştı,yaklaştıkça öfkelendi.Sonra tiamatı tutup savurdu derken bahsettikleri şey bu çarpışmayı anlatmakta.Yani bizim anladığımız uyduruk mitler gibi değil anlatımları.Savrulan tiamat dediği ise, Dünyamız ve Ay.Bu çarpışma sonucu mars-jüpiter arasındaki gezegen parçalanıyor.Kalan 2 büyük parçasının büyüğü dünyamız,diğeri ayımız olarak bugün kü yörüngesine oturuyor.
Neyse,işte böyle.Yani Kuran elli değişik zamanı değilde,hepsini bir arada mı anlatıyor diye düşünüyorum.Ama çözümlemiş değilim.Fakat bu ihtimal benim kafamda oldukça yüksek.Bu Meryem-İsa örneğide Adem meselesi ile birebir örtüşen,belkide Adem sonrasını değil,doğrudan Adem öncesini örnekleyen bir anlatım olabilir.Yani bu konuda henüz bir kesin kabulüm yok ama böyle düşüncelerimde var.
Meryem hermafrodit zaten.bana göre bunda bir şüphe yok.Doğum sahnesinden ve hemen ardındaki ''bitki gibi'' kabul edilmesinden bu açık.Çok kesin olmamakla birlikte Meryem kelimesi rahim ağzı anlamıda taşıyor olabilir.Enteresan olan zekeriya ismininde ''erkek cinsel organı'a'' çok benzemesi.Erkek cinsel organına ''zeker'' denilir.
Belkide biz hala ne anlatıldığına uyanamadık Kuran'da.Kelimeleri öyle dejenere ettiler mealleri öyle saptırdılar ki, belki arada kaç kelimesi saptı gitti. Yine çok iyi bağlantı kuramasamda kafamda bir yere varmayan bağlantıların ışığı yanıp yanıp sürüyor. Örneğin Zekerriya, mihrapta onun yanına her girdiğinde, orada bir rızık bulur ve sorardı ifadesinde kast edilen cinsel bir birleşmemidir ? Kelimelerin kökleri garip olduğu için insan acaba hiç anlamadığımız bişey mi anlatıyor diye düşündürüyor.Yani ortada ne bir meryem isminde kadın,nede zekeriya isminde bir erkek yok belkide.Bizim 1400 yıllık külliyatımız aklımızı öyle bir şartlandırdı ki belkide bu şartlanmışlık yüzünden hiçbişeyi göremez olduk.Ama bunlar tabi delilsiz ve anlık düşünceler.Sadece acaba ifadeleri.Henüz sadece kafamda çakan anlık,sonuçsuz delilsiz düşünceler.
Ben demiştim. Başkaları da dediyse bilemiyorum.
Alıntının yazarını tanıyorum. Öylesine bir yazı değildir. Üzerinde düşünülmüş çalışılmış bir çıkarımdır.
Ancak hermafrodit insanlar kısırdır. Kendi kendini de dölleyemezler.
Meryem'in hermafrodit olması demek, illa da kendini dölledi demek değildir.
Burada anlatılmak istenen şey, Meryemin hermafrodit doğup kimlik bunalımı yaşadığı ve kendini toplumdan tecrit ettiğidir. Zaten anası da şaşmıştır, "erkek kız gibi değil" der.
Ancak, konu neticede kadın hormonlarının ağır basarak bir cinsel ilişki sonrası erkek çocuk sahip olduğudur.
Bunlar kendi çıkarımımdır.
Kuran sıradan günlük gözlemlenebilir mevzular içerir, öyle mucize aramaya gerek yoktur.
Daha önceleri mucize gözüyle bakılan İsanın doğumunu gayet sıradan olduğu anlatılmak istenmiştir.
Bir din "Tanrının oğlu" derken, diğeri "babasız doğdu" der, ama Kuran "babası da anası da kabak gibi vardı" der.
Bakmak var görmek var, bir de gördüğünü akılda birleştirmek var... Hermafrodizm ikiye ayrılır, gerçek ve yalan diye...
Sen hangisini soruyorsun?
Çünkü "gerçekler" dölleyemez de döllenemez de...
Ancak, "yalancılar" dölleme ve döllenme yeteneğine sahip olabilirler.
Konuyla doğrudan da ilgili değil aslında. Meryem kendini döllemedi, mümkün değildi.
Kuran verileri ışığında,İsa'nın babasız doğduğunu dikkate alırsak bu çıkarım ne kadar sağlıklı olur Afrodit ?
Kuran'da babasız denmiyor ki İsa için.
Sadece "bu ana kadar bana hiç bir beşer dokunmadı" der Meryem, başka da bir noktacık bile veri yoktur.
Hel Cebrailin gelmesi v.s., hepten hayal gücü. Meryeme Ruhumuzu gönderdik(!) der, indirdik falan demez.... O ruh da ona DOKUNMUŞTUR. (temas)
İŞte o dokunmayan beşer aha dokunmuştur. Dokunan erkektir, Meryem de kadındır. Bunların hepsi bir evlat uğrunadır
Doğru söylüyorsun Afrodit ama ayeti daha dikkatli okumak gerekiyor bence.Çünkü Kuran'da aynen söylediğin şekilde geçen cümle , meryem'in çocuğu olması konusunda söyleniyor.Yani durum yadsınıyor.Bana bir beşer dokunmadan benim nasıl çocuğum olur deniyor.
Meryem, benim nasıl oğlum olabilir ki hiç bir kimse, henüz bana dokunmadı demişti, hem kötü bir kadın da değilim ben.
Henüz hiç bir beşer dokunmadı, yok ilişkim, kimseyle ilişkiye girmedim der. (özellikle erkek demez)
Zaten gelen ruh da beşer olarak gelmiştir. Gelen ruhun cinsiyet tabiri hiç yok. Özellikle beşer tabiri kullanılmış.
O ana kadar hiç dokunan olmamıştır, zaten tecrit etmiştir kendini toplumdan. Tamam diyor beşer, öyledir, anlıyorum ama bu çocukla insanları aciz bırakacağız (mucize) diyor.
Meryemin ilk cinsel tecrübesi olduğu bariz ama son muydu bilemiyorum. :)
Yani Muhammed olayın vahyini bariz almış. Yok diyor İsa Tanrının oğlu falan değil, basbayağı cinsiyet bunalımıyla kendini tecrit etmiş biri, sonrasında kendiyle temas eden bir beşerden hamile kalır ve İsa doğar.
Budur.
Bir boş anımda, Meryem için taa ki, hamile kaldığı ana kadar hiç kadın diye bahsetmiş mi acaba...
Zekeriye Meryemi himaye ederken özellikle ÇİÇEK gibi baktı deniyor. Burdan onun kadın olmaya itildiği açık.
Bu arada Zekeriya'ya da aynı anda oğlan müjdelenmesine dikkat :)
Yahya ve İsa...
İsa eğer babasız doğmaduysa ne özelliği var?
İsa bir işaret olması için yaratılmadıysa,
sıradan göbeğini kaşıyan biriyse ,
bunca tantana neden koparılıyor?
Sevgili afrodit illa kuranı akla mantığa uyduracam diye ''taca çıkmış top'' gibi oluyorsun.
Mesela şu kaynak:
3/37: “Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti ve onu güzel bir bitki gibi yetiştirdi. Zekeriya'yı ondan sorumlu kıldı. Zekeriya her ne zaman mihraba girdiyse, yanında bir yiyecek buldu: "Meryem, bu sana nereden geldi?" deyince, "Bu, Allah Katındandır. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızık verendir" dedi.”
Ayette Zekeriya'nın , Meryem üzerinde sorumlu olduğundan bahsediliyor.. O zaman diyebiliriz ki; “demişti ki ben yalnızca rabbimden gelen bir elçiyim, sana tertemiz bir erkek çocuk müjdelemek için buradayım.” Ayetindeki elçi Zekeriya peygamberdir. Öyleyse İsa’nın babası Zekeriya peygamberdir diyebiliriz ve çocuğu müjdeleyen odur, yani çocuğun babası..
Peki senin tersi olduğuna dair kanıtın nedir...
Yarim hekim candan, yarim imam dinden eder derler ya Nesren ben cok yarim Imam'a rastladim sanirim ama senin imamlarinda pek saglam pabuc degil uyarayim. Isa konusunda konusmak icin önce Isa'yi hristiyanlarin tanidigi sekliyle taniman gerekir yoksa kilavuzu karga olanin hesabi Kuran'dan baslarsan ise böyle sacmalarsin.
Bu konudaki tek mantikli mesaj dei'den gelmis eski yunan miti hermafrodit.
Ama isin asli -ki eger önce Isa'nin varligini ispat edebilirsen- hristiyanlara göre Isa 12 kardesin en kucugu ve meslegi marangozluk, bildigin carpenter yani. Isa ile ilgili filmlerde kardesleri es gecilemesede cok fazla yerde verilmez 12 kardes yerine 12 havari yerlestirilir hemen. Ne mubarek hermafroditmiski bu Meryem 12 kere cocuk dogurabilmis, ayrica ne erkekmis zeker ki pardon zekeriya 12sininde babasiz dogduguna inanabilmis. Yahudilere görede bildigin tapinak orospusu, tapinaktaki rahiplerden peydahlanmis Isa, ama ha rahip, ha allah ne farkeder.
Bana sorarsan bildigin Istanbul'lu Isa. Bu konuda bir baslik bile acabiliriz seninle. Evet bildigin Istanbul'lu. Dogrusu Anadolu'da muhtemelen Nigde civarlarinda dogan bir mitten ve inanirlarindan etkilenen dogu roma imparatoru, Istanbul'da hristiyanlik dinini resmen kurdu, Iznik'te kitabini yazdirdi Kudus'u memleketi yapti, Romalilarda ganimetten pay Vatikan'i dinin merkezi ilan etti petrus diye birini uydurarak. Dikkat edersen haristiyanlikla ilgili dunya uzerinde en cok kalinti dogu roma topraklarinda bulunmaktadir.
Geriye eski roma'nin tanricalarini, tanrilarini ve geleneklerini eklemek kaldi yeni dine ki cok fazla itiraz olmasin, hani hermes afrodit, meryem hermafrodit ayrica Maria Kybele'nin izdusumu vs... En fazla itiraz yine anadoludan belki biraz daha guneyinden Suriye'den yani suryanilerden geldi halada Suryani'ler Suryani'dir hani bildigin mahlemizdeki hos Suryani.
Bu Suryani'lerin isyankarlarinada musluman diyabilirsin rahatlikla. Ki o dönem hem eski tanri tanricalara tapan putperest araplar yeni gelen bu isa masalinida cok sevmislerdi ayrica birde buyuk hint etkisi vardi inanc ve ibadetlerinde. Nasil eski romanin pagan tanri/tanricalari hristiyanlik icinde eritilip yeni bir din olusturulursa ve bunu Kudus'ten cikma bir dinmis gibi gösterirlerse, mezepotamyanin isyankarlarida ayni taktikle yeni bir din olusturup butun bölge inanclarini bir potada eritip adini kimsenin duymadigi bir yerin yani Mekke'nin eski hikayelerinden yararlanarak komplike bir din ortaya koyarlar.
Kafan daha fazla karistiysa ayri ayri izah ederim sana ama vaktim kisitli o yuzden uzun surer sabrin varsa sen sor ben aciklayayim...
''Yarım doktor candan,yarım iman dinden'',''İsa'ya hristiyanların gözüyle bakabilmen gerekir''falan derken,bu bakışa sahip olduğun,güzel bi başlangıç yaptığın düşünülebilir gibi geldi.
Ancak ''bu meryem neymişki 12 çocuk doğurabilmiş''deyince,bi gökdelenin tepesinden çakılır gibi yere çakıldın.tam bir kara cahil olduğunu gösterdin.Yazının ilerleyen bölümlerindeyse,başta saygın ateistleri bile öfkelendirecek ,tartışma adabından,insana saygı kültüründen,doğru bilgiden uzak,hiçbir kaynağı olmayan mesnetsiz,hayali bi takım iddialarla da,çakılmaklada kalmayıp,yerin dibine geçmişsin üstelik.
Ben her düşünceye açık,her görüşü ciddiye alan bir insanım.Ancak hiçbir dayanağı olmadığından emin olduğum,sadece öyle olmasını arzuladığın için öyledir dediğin ipe sapa gelmez saçmalıklarla dolu senin bu yazdıkların malesef.
''İsa yaşamışmıdır,yaşamamışmıdır tartışılır'' veya ''İsa'nın babasız doğmuş olabilmesi kabul edilemez'' gibi yaklaşımlarına saygı duyarım.Çünkü bu bilimsel bir yaklaşım.Bizde bu konuları değerlendirip bi kanıya varmak için çalışıyoruz.Ancak böyle doğru bilgiden uzak ve antietik yaklaşımlar,sempati değil antipati uyandırır kanısındayım.
''Hristiyanların gözüyle bakabilmelisin'' derken,İncil'i ve diğer hristiyan kaynaklarını kastediyor olmalısın.Ancak ne İncil'de ne diğer hiçbir hristiyan kaynağında,İsa'nın kardeşlerini Meryem'in doğurduğu yazmaz.Yani İncil'e göre İsa'nın kardeşleri,Meryemin eşi Yusuf'un,daha önceki eşinden doğan üvey kardeşleridir.İşte hristiyan görüşü budur
Yahya ve İsa birdir.
Zekeriya İsanın babası, Meryem de Yahyanın annesidir bu durumda.
Bunda şaşılacak en ufak bir şey yoktur.
Gayet sıradan basit bir durumdur...
Kuran'da mucize falan da yoktur.
İsanın babasız doğduğunu hiç bir kere demez Kuran. Bu Hristiyanların uydurması ile İslam dinine girmiştir.
Müslümanların buna inanmasının en gerekçeli nedeni ise, tüm peygamberlerin babasıyla anılmasının yanı sıra sadece İsa'nın anası meryem ile anılması ve babasının adının hiç bir yerde geçmemesidir.
Tüm bunların yanı sıra Kuran'da geçen isimler, kişilerin kimlik isimleri değil taşıdıkları vasıflara ait sıfatlarla bütünleşmiş seslenişlerdir.
Muhammed'in gerçekte adı Muhammed olmadığı gibi, İsa'nın adı da İsa değildir. Bunlar sıfatlarıdır.
Ama Kuran'ın mucizevi ifadeler içermiyor olması müslümanlar kadar bazı ateistleri de hayal kırıklığına uğratmaktadır.
Bunu ilk anladığınızda bir müslüman olarak yaşadığınız hayal kırıklığı zamanla yerini daha sağlam ve mantıklı sorgulamalara bırakacaktır.
Tüm müslümanlara tavsiyemdir, korkmayın. Her müslümanın başına gelebilir :D
Afrodit,
Yahya = İsa'dır. Bu doğru.
Peki aynı mantınla Zekariya = İmran olmuyor mu ?
Bu durumda Zekeriya , meryem'in babası olmuyor mu ? Nasıl oluyorda İsa'nın babası Zekeriya oluyor o zaman ?
Beyinsiz ateistlerin aslında bizim dilimizden anlaması mümkün değil.Senin dediğin doğru aslında.Bizi bunlar anlayamazlar.
Kuran her sahneyi ikişerli olarak anlatır.Bu Kuran'ın yapısal özelliğidir.Bu kitap ikişerli benzer anlatıma sahiptir.İki ana kümeden oluşur.Ve olayları bu iki kümeden benzer şekilde karşılıklı anlatır.Onun içinde Kuran'ı okurken ikişerli okumak gerekir.Yani karakterlerin ikizleri
Zümer 23
Allâh, sözün en güzelini, birbirine benzer, ikişerli bir Kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların, ondan derileri ürperir, sonra derileri ve kalbleri Allâh'ın zikrine yumuşar. İşte bu (Kitap) Allâh'ın rehberidir. Dilediğini bununla doğru yola iletir. Ama Allâh kimi sapıklığında bırakırsa artık ona yol gösteren olmaz.
Bazıları görmek konusunda oldukça sıkıntı çektiği için mümkün olan en büyük şekilde göstereyim dedim. Bazıları amann ne diyor bu diyebilir, ne ikişerliisi lan diyebilir, saçmalama diyebilir.
Bunlar kimin umurunda ki : ) Eleştirdiğin,karşı durduğun kitap diyor ki bak oğlum ben ikişerliyim.Öküz gibi burnunun dikine gidersen bir halt anlamazsın,salak salak konuşursun. Ama ne fayda : ) Öküz öküzdür : )
Hicr 87
Andolsun sana ikililerden yedi ve bu büyük Kur'ân'ı verdik.
alala yine ikili ( doğrusu ikişerden yedi : )
Daha Kuran'ın birşeyi nasıl anlattığını anlayamayan zekasız ateistler yada klasikçiler hangi akılla Kuran hakkında fikir yürütüyorlar ?
Bunu göremeyecek kadar kör olan,bunu göremeyecek kadar burnunun dikine giden hiçbir halt anlayamaz ! Hele ki böyle konuları hiç anlayamaz !
Kur'an'ın yarısı bu ikişerli yapıdan bahsediyor haberleri varmı acaba ? İbrahimin topukları üzerine doğrulttuğu şey dahil bu ikişerlidir.
Bunu anlayamayacak kadar kör olanlar bizimle bu konuda nasıl tartışacak acaba ? Siz biraz cesur olun yeter. Sizin akılsız cesaretiniz ile sizin aklınızı alırız.
:) Herhalde sadece onlar değil.
Adem-eyyub
Zekeriya - imran
Süleyman-zülkarneyn.
İsa-yahya
ve diğerleri.Sadece isa ve yahya değil anlayacağın.
Zekeriya mihrap'te serilmiş serpilmiş Meryem'i görünce bana bir oğlan diyor:)
Kız sana bu meyveler sana nerden geliyor diyor.Kız hepsi senin mi vakası yani.
Meryem'de benim oğlummu aman tanrım diyor :p
İşi pişiriyorlar.
Ve Yahya İsa doğuyor.
Neyse yobaz yahudiler tapınağa adanmış bir kızın hamile olmasına ve bunun Zekeriya'dan olmasına dayanamazlardı zaten.Hem Zekeriya hem Meryem bunu saklıyor.
Konuya keşke biraz hakim olarak yazılınsa. İsa'nın babasız olduğu Roma uydurmasıdır. Yazık bu seviyeye, biraz okuyun artık , okuyun.
Delinin biri kuyuya taş atmış ne ateisti ne dincisi çıkarabiliyor.
İlla müdahalemi edelim. :D
Kavga gürültüye gerek yok, hep beraber makul ve mantıklı olanı arıyoruz.
Ateist ya da dindar farketmez.
Neticede aklen hepimiz hem fikiriz ki dölleyen ve döllenen olmadan çocuk sahibi olunamıyor, ki mevzu tam da milat yani 0 tarihi... Bundan yaklaşık 2010 yıl öncesi...
Ve mevzu olan aktarım ise 1400 yıl öncesine ait...
Şöyle gidelim. Kuran kitabında, İsanın babasız olduğuna dair bir ifade var mı? İma demiyorum, ifade, ayet, söylem, bariz anlatım var mı?
Bence yok. Hiç de olmadı.
Muhammed sıfatlı kişi de o Tanrının oğlu efsanesini yerle bir etmiştir aslında... Ve düşünün ki binlerce insan da onun ardından gitmiş ve "evet İsa Tanrının oğlu değildir" diyebilmiştir.
Bugün için bu durum bize sıradan gelse bu tabunun yıkılması cesaret işidir.
Bunun yanı sıra sorulması gereken ilk soru şudur: Peki babası kim?
İsanın babası vardı demek İsanın babası yoktu demekten milyon kere daha gerçektir.
Meryem 34:
İşte, Meryem oğlu İsa böyleydi. Hakkında kuşkuya düştükleri konunun gerçeği budur.
İsanın babası olduğundan emin olduktan sonra, Kurana tek bir kere bile göz ucuyla bakmanız yeterli, o baba Zekeriyadır.
Birde kuranda şunu der.
İsanın durumu tıpkı Ademin durumu gidir.
Peki bundan ne anlamamız gerekir?
Selam ederim.
İyi de o ayette (Ali İmran 59) "Allah'a göre ...." der...
ALLAH'a göre İsa'nın örneği, Adem'in örneği gibidir; topraktan biçimlendirdikten sonra ona "Ol," dedi ve o da oldu.
Bu, Rabbinden gelen gerçektir; kuşkulananlardan olma.
Sana gelen bu bilgiden sonra her kim bu konuda seninle tartışırsa, de ki: "Gelin, çocuklarımızı, çocuklarınızı, kadınlarımızı, kadınlarınızı çağırarak bizlerle sizler bir araya gelelim ve sonra ALLAH'ın lanetinin yalancıların üzerine olması için lanetleşelim.
İsa'yı da aynen Adem GİBİ topraktan yaratıp ol dedim diyor...
Bu bilgiye sıkı sarıl, kuşku duyma, bu bilgiden sonra halen konuyu tartışan (hacceden) olursa, çağırın tarafları, herkesi, artık kim yalancıysa onu lanetleyin diyor...
Afrodit,senin düşüncene göre adem=isa ise,ve bunların varlığında bir sıkıntı yok ise bu durumda adem=sen,adem=Muhammed vs gibi denklemleri rahatlıkla kurabiliriz.Bu İsa'nın durumu ile Adem'in durumu aynı.Aynı noktaya işaret var.Neden yaratıldığınıda tartışmıyoruz.Nasılını tartışıyoruz.Bu durumda madem İsa normal bir ilişki ile vucut bulmuş.O halde neden sadece isa'nın durumunu Adem ile eşitliyor Kuran ? Özellikle İsa ile eşitlik kuruluyor. Bana göre İsa'nın durumu,birebir adem'in durumunu anlatıyor.Yani bu ayet en başta ki yaratılış şeklini işaret ediyor.Yani Nisa 1 ve Araf 189 da ki tek nefse kadar uzanan bir mantığı olmalı değil mi ?
Afrodit,
köpek bile koyduğu kemiğin yerini biliyor.Düşün,Atatürk'ün yeri belli izi belli.Padişahların belli.Büyük adamların belli.Düşün ki bir peygamber gelecek ve insanlar onun herşeyini anlatacak.yediğinden içtiğine kadar dizeleyecek.Ama nerede yaşadığı bile belli olmayacak.Mezarı olmayacak.Hadi İsa'nın mezarı yok.Hangisinin var ? Hangisinin işareti var ?
Süleyman'a saraylar hamamlar yapıldığı yazıyor.İnanılmaz bir güç olduğu yazıyor.Ortada bir biblo bile yok ! Nerede bu süleyman ? Nerede cinn diye bize kakaladıkları bizden çok hızlı ve güçlü varlıkların inşaaları ? Nerede Süleymanın saltanatı ? Nerede ülkesi ? Nerede onun tarihi ? Kimdir ? Nerede yaşamıştır belli mi ? Ama sümer krallarının bile yeri belli izi belli.Ama kuran peygamberlerinin belli değil.Bu bile düşünmeye değer değil mi ? Hadi hepsini geç.İsa marangozdu,garibandı de.Peki ya davut ? Ya Süleyman ? nerede bunların izleri ?
Kuran bildiğimiz şeyi anlatmıyor.Biz henüz onu adam akıllı anlayamadık
Süleyman kimdir ?
Kuran'dan baktığında Süleyman korkunç güçleri olan biridir.Ama süleyman'ı kişiselleştirdiğin zaman bir adam olur.Ama isminin anlamı ile okuduğun zaman TESLİM ALAN demek olur.Bu teslim alan,melikeye birşey gönderir.Ona TESLİM OL der.Korkunç orduları vardır.TESLİM ALABİLECEK gücü vardır.Melikeye attığı mektupmudur ? KİTABUN KERİM'midir ?
Melike onu nasıl okumuştur ? BESMELE ile değil mi ? Kuran nasıl başlar ? Besmele ile değil mi ? Yani Kuran kendi içinde nasıl atıldığını bile yazar.Süleyman bir insan değil.Bu dünyada değil.Bizim gücümüzde değil.Süleyman bir RAB !
Bir yönetici.Bu hali ile bakınca mitlerden pekte uzak durmuyor.Üstelik dünya bunca sene neyi konuşuyor.Bir 12 almış başını gidiyor.Bunca şeyi silip atabilirmiyiz ? İnsanlık tarihi bunlara neden takılıp durmuş.Yoksa en baştan beri aynı şeyi mi anlatıyor anlatanlar ? Bence aynı şeyi anlatıyorlar.Öyle olmalı.Bize başka onlara başka olabilir mi ?
Bu saydıklarım mantık dışı olabilir.Bu ayrı meseledir.Önemli olan kuran neyi nasıl anlatıyor.İnanılır yada inanılmaz bu ayrı bu başka mesele.Ama bunun üzerinden tartışıyorsan.Bu ne anlatıyor önemli olan onu anlamaktır.
New York’taki Stony Brook Üniversitesi’nden köpekbalığı uzmanı Demian Chapman’ın yaptığı DNA testlerinin, yavru köpekbalığının babasız olduğunu ortaya çıkardı. “Bakire doğum”, bilim dünyasında “döllenme olmadan doğum” (partogenez) olarak adlandırılıyor.
http://arsiv.ntvmsnb...#storyContinues
Bilim adamları ilk kez bir erkeğin spermleri ile döllenmeyen "Kaguya' ismi verilen iki dişi farenin kromozomlarını birleştirerek memeli bir hayvanın doğduğunu açıkladı.Takım bir dişinin yumartası ile başka bir dişinin yumurtasını döllemek suretiyle iki dişi fareden bir yavru fare üretti.Bu aslında birazda sürprizler sonucu oldu.
http://www.genbilim....ent/view/78/52/
Yıllar evvel bir yerde sormuştum, baykuşlar neden sessiz uçarlar diye..
Efendim baykuşlar gece avlanırlar, gece sessizdir, bu avlarına yaklaşırken büyük avantaj sağlar..
İyi de bu evrimsel olarak nasıl oldu?
Bir mutasyon oldu, bazı baykuşlar sesli bazıları sesiz uçuyorlardı..
Sesli uçanlar avlarını kaçırdı, aç kaldılar böylece yok olup gittiler..
Sesli uçabilen baykuş görmedikten sonra hayatta inanmam... :)
Yani uzatmadan bir mutasyon oldu Meryem eşeysiz doğurdu..
İlla görmek gerekir mi?
Bak bu memelilerde de olabiliyormuş hem..
Kardeş bence meryem'in eşeysiz doğurduğu kesin.Ama bu meryem meselesi sürecin en başını yani Adem'ide anlatıyor.
Kuran'ın anlatım tarzına baktığın zaman böyle durumlar mevcut.Örneğinide az çok verdim.Melike ile Süleyman'ın kıssası,bizzat Kur'an'ın nasıl indirildiğini,nasıl indirilmiş olabileceğini anlatan bir kıssadır.Yani sonra gibi görünen süreçte ki örnekler,en başta ki durumların izahlarını içerebiliyor Kuran'da.Dolayısıyla meryem anlatısı ile Adem'in anlatısında benzerlikler aramak çok yanlış gelmiyor bana.Bu anlatım bana göre nisa 1 ve araf 189 a kadar gidiyor.Yani meryem'i geniş anlatarak,ademi dar anlatarak iki anlatımı bir araya koyarak bütünü veriyor kuran.
Bu çok olası.en azından Kuran yöntemi açısından olası.
Meryem:''Benim nasıl çocuğum olabilir? Bana hiçbir insan dokunmamıştır.Ben iffetsiz de değilim'' dedi...Buda mı orijinal metinde yok?
Bu ayette ne insan var ne melek.Beşer kelimesi,büşra kökünden gelir.Müjde anlamındadır.Yani meryem benim nasıl çocuğum olabilir.Bu konuda hiçbir müjde-iyi belirti yok diyor.Üstelik sizin ifadenize göre eğer beşer dediği insan ise cümle iki kere aynı şeyi anlatır olur.Kuran gayet net tek cümlede anlatır.
Yani bana bir insan dokunmadı dedikten sonra iffetsizde değilim demesine gerek yok.Kimse dokunmadıysa ister iffetli ister iffetsiz olsun fark etmez.
Ben sana anlatim kardeş : )
Bu ateistlere söylüyoruz söylüyoruz ama anlamak istemiyorlar.Kuranın anlatım sistemi İKİŞERLİ BENZER şekildedir.Bunu anlamayan olabilir.Ama anlamak istemeyen andavaldır.İlk bakışta klasik algı insanı yanıltabilir.Ama elli kere Kuran ikişerli diye anlatıpta anlamamak ayrı birşeydir.
Ben neredeyse her başlıkta bu yapısal özelliği anlatıyorum ama adamlar odun olduğu için anlamıyor.
Bahsettiğin müteşabih meseleside bu ikişerli yapıyı işaret eder.
şöyle;
Kuran ikişerlidir.İki ana kümeden anlatım yapar.Bunu defalarca söyledim.Kuran'ın anlamı dahi buradan gelir.
Kuran demek : kümeleri bir araya getirerek OKUNAN demektir.Neden bir kitabın anlamı böyle olsun ki ?
Neden olacak yapısal özelliği bu olduğu için elbette.Kuran'ın iki temel kaynağı vardır.
Bunlardan
1.si El-kitab ( dikkat bakara suresi 2.ayet bile bunu işaret ederek başlar )
el-kitab demek,kelimenin anlamındanda anlaşıldığı gibi YAZILIM demektir.Yani varlığın işletim sistemini anlatır.
2.si El-hikmet ( hüküm içeren ayetler )
Bu tür ayetler ise hükümler içerirler.El-kitabı hükümlerler.
İşte bu nedenlede Kuran ikili anlatım yapar.Biri yazılım-işletim sistemi tarafını.Diğeri ise bunların hükümlerini.
Örnek,
İblis = El-kitab yanındandır.Yani bizim yapısal , ruhsal bileşimimizi anlatır.Anlamı ise UMUTSUZLUKLUK demektir.
Şeytan = El-hikmet yanındandır.İblis-umutsuzluk ile hareket edenlerin neticede şeytan ( eşya ile aynı kök ) beyinsizlik üreteceğini söyler.
Yani biri diğerinin hükmüdür.
İşte müteşabih ve muhkem ayırımıda düpedüz bunu anlatır.Bu dingillere elli kere söyledik.Bunu göz ardı ederek Kuran anlaşılmaz.
Mal gibi okunur o kadar !
İşte Kuran'ın bu ikişerli anlatım yapısını anlatan açık bir örnektir bu muhkem müteşabih meselesi.
Muhkem demek : Mu-hkem ( mu-huküm ) hükümlü demektir.Hüküm içeren demektir.Hükümlenmiş demektir.
Müteşabih ise benzeşmeli ( mü-teşabih - teşbih içeren ) demektir.
Düşün ki,sen herşeyi bilen birisin ve bundan 1000 sene öncesinde ki birine arabayı anlatacaksın.
Nasıl anlatabilirsin ?
BENZETEREK !
ARABA DİYEREK DEĞİL !
Kaplumbağa gibi korunaklı-ev gibi , ceylan kadar hızlı vs gibi anlatırsın.Çünkü düşük kademedekilere ancak benzetmeler yolu ile anlatabilirsin.
Onların bildikleri şeylere benzete benzete anlatırsın.
Misal,kadir gecesinde işte bu el-kitab iner der Kuran'da.Ama bu andaval ateist kardeşlere bin kere söylememize rağmen hala kendi bildiklerinde diretirer.Çünkü kafaları basmaz.Kadir gecesi demek,ölçü gecesi demektir.Ve bana göre düpedüz big bang'i anlatır.
Bunuda benzetme ile anlatır.
Bir tohuma benzeterek , müteşabih şekilde anlatır.Başka nasıl anlatabilirdi ki ?
patlamak üzere olan tohum saçılına kadar... der.
Yani yine dönüp dolaşıp İKİŞERLİ anlatım ifade ediliyor.Dediğim gibi Kuran bunu sanıldığından çok çok daha fazla anlatıyor.Çünkü bu onun en temel özelliği.
Müslüman dediğimiz kişiye bu öğretilmeye çalışıyor.Kuran'da bunu açık açık beyan ediyor.
Diyor ki,
Hakikaten Allah mü'minleri minnetdar kıldı zira içlerinde kendilerinden bir Resul ba's buyurdu, onlara Allahın âyâtını okuyor, onları tezkiye ediyor, onlara kitab ve hikmet öğretiyor halbuki bundan evvel açık bir dalâl içinde idiler.
Gören ve düşünen için çok açık değil mi ? Anlamamak için öküz olmak gerekir.
Öyle ki size, kendinizden, size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap ve hikmeti öğretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir elçi gönderdik.
Baksana kabak gibi açık söylüyor.Dingil ateist kardeşlerde vay efendim karışık diyor.ulan daha nasıl anlatsın kitap.Düpedüz bunu söylüyor.
Ama el-kitap ne anlamayan bunları ne anlasın ki ? El-hikmet ne anlamayan bunları ne anlasın ki ?
Bunları anlamayan Kuran'ı ne anlasın ki ? Kümeleri toplayarak okunan demek olan anlamını bile bilmeden, dingil dingil okur okadar.
Oysa dedik !
İbrahimin topukları üzerine doğrulttuğu beyt bile bu !!!
BEYT EV DEĞİLLL !
Edebiyatta ki beyit ile aynı kök bu ! İKİLİ DEMEK !
EHLİ BEYT demek bile bunu anlatır. İKİLİNİN EHLİ demektir.Peygamberin ev ahalisi değil ! EHLİ BAŞKA AHALİ BAŞKA ! ayet ehli diyor !
Kuran'ın ne olduğunu bile bilmeyen bunları ne bilsin.Abuk subuk konuşur o kadar.
Yine yanlış yorumlar ve çıkarsamalar.Orjinal metne birçok siteden ulaşabilirsin yanında olması gerekmiyor.
Meryem'in bana kimse dokunmadı ve iffetsiz değilim ifadesi Zekeriya'ya gösterdiği reflex sadece.Çünkü tapınağa adanmışların böyle bir işlevde bulunması mümkün değildi.
Kısacası Meryem'in o tepkisinden sonra bir cinsel ilişki olmadığına dair bir ibare yok.Meryem doğal yollardan Zekeriya'dan hamile kalmıştır.Rabbe kolay olanda daha önce kararlaştırılanda budur:) Doğal süreç yani.
Kardeş ,
Evet tüm anlatıları incelemek bencede gerekli.Benim anlayabildiğim kadarı ile dünyada hep aynı şeyler türevlendirilerek anlatılmış.Kimi zaman bazıları sapmalar göstersede ana hatları genelde aynı.Ben helen,pers ve uzakdoğu anlatımlarını şahsen bilmiyorum ama elbette onlarda buna dahildir. İnsanlar deli değil.Durduk yerde aynı masal heryerde dönmez.Bir sebebi olmalı.Belki biz anlayamamış olabiliriz.Bu kadar uzun zaman dilimi içinde kelimelerin anlamlarına oldukça uzak kalmış olabiliriz.Örneğin geçen gün sümerlerle ilgili bir parça okudum.Orada ''rüzgar'' kelimesinden bahsediyordu ve bugün kesinleşmiştir ki bu kelime gezegenlerin uyduları için kullanılmıştır diyordu.Yani metni düz okumak bizi bugün ki sözlük anlamları ile yanıltabilir.Bu resmen bir bilim.Öyle bizim gibi ucundan köşesinden bakıp bir kalemde çözülecek şeyler değiller.Ama bunlar kesinlikle bilimsel olarak incelenmeli ve gerçek anlamlarına ulaşılmalı. ( Not : Zeistgeist'i izledim.Anlatımını biliyorum.Kur'an'a çokta uzak görmüyorum.Tabi benim algım bazında konuşuyorum )
Aynı durum Kuran içinde söz konusudur.Yani 1400 yıl öncesinin anlatısını sözlüklerle çözmek iş görmüyor her zaman.Bunu kendi çalışmalarımdan anlayabiliyorum.Örneğin İlhan Arsel ile ilgili verdiğin çelişki konularının sadece başlıklarına baktım.Bu kişinin Kuran'ı algılamasına göre değişebilir.Ve benim algıma göre İlhan Arsel ile birçok konuda farklı düşünüyorum.Belkide ben yanılıyorum.Belki siz haklısınız.Bunlar olası şeyler.Akıl saplantılı düşünmedikçe hataları görür.Doğrusu neyse dilerim o doğruya insanlık ulaşır.Bu noktada Kurân'ında önemi yok.Eğer ki yanlışsa değeri yoktur.Yanlışlar terk edilmelidir.Ama benim algım gördüğün gibi başka.Klasik reddiyeler şuan için beni Kuran anlatımından uzaklaştıramadı.Çünkü ben klasik bakmıyor,klasik algılamıyorum.belki klasik olacak ama ben Kuran içinde ne klasik bir namaz,ne klasik bir oruç,ne zekat,ne kurban ne hacc , ne cinn , ne melek , ne cebrail vs vs vs vs görmüyorum.( Bu liste oldukça uzun ). Onun içinde bu tür çelişki konuları bana hitab edemiyor.
Haa ! İlhan Arsel'in iddaalarını klasik temelde algılayanlar için düşünürsek,iddaalarında haklı.Ama mesela benim gibi Kuran'da hayvan kesmeyi görmeyen biri için İlhan Arsel'in bu anlamda ki çelişki iddaaları bana hitab edemiyor.Yada levhi mahfuz konusu.Tamam liste uzun olduğu için tek tek hepsine bakamadım.Ama klasik islam'ın en temel yapı taşlarını oynatarak düşünen ben ve benim gibiler için bunlar gerçekten anlam ifade etmiyor.
Üstelik ben klasikçileri reddeden hanif grubunda dışındayım düşünce olarak.Bu konudada yalnız değilim.Benim gibi düşünen oldukça çok insan var ve sayıları ateistler gibi hızla artmaya başladı.Ve bizim yapacağımız çalışmalar sayesinde bunlar bir süre sonra korkunç bir hızla artacaklar.Buna eminim.Çünkü bu konuda gayet ciddi planlarımız var.
Güçlü ve karşı konulamaz bir atak yapacağız.Ve inan bana,şuan sallantıda olan,aklı ateizm ile teizm arasında bulanan ve Kuran konusunda kafası karışan çok kişi bizim doğrultumuzda etkilenecek.Belkide ateistler bile bundan etkilenecekler.Çünkü başka bir boyutta anlatım yapacağız.Kaldı ki içinizden oldukça sıkı bir ateist arkadaşınız şimdi bizim gibi düşünür durumda.Yani ateizm gibi sıkı bir düşünce yapısındanda dönebilen insanlarda var.Ki,henüz bilgisi olamayan yada aklını kullanma yetisi az çok gelişmiş insanlar içinde biz herkeze karşı avantajlı durumda olacağız.
Yakında bu ülkede ''Bağlılık İlkesi'' olarak bir anlatım duyulacak.Süre vermeyim ama kısmetse bu çok uzak değil.
Bu mantığı hem kabul ediyorum hem edemiyorum.Yani fifti fifti durumundayım : )
Biliyorsun ki bu mantığının dozunu ayarlamazsak din hacı hocanın tekeline girer.Sonra Ademliği külliyen unuturuz.Kaldı ki Adem Kur'an'ın en alt kademesinde ki isimdir.Bana göre bir kişide değildir.Bir durumun adıdır.
Adem durumu.İnsanlığın en alt kademesidir.İsa durumu isa sanırım en üst kademesidir.Kuran içinde ki incil anlatımına bakarsak sanırım zenginliği sembolize ediyor.
Yani rab şöyle dedi öyle mi? ''Bu rabbe kolaydır.şimdi zekeriya seni bi güzel o biçim.oldu bitti iştee
Eyvallah değerli kardeşim.Sen bu nadide fikirlerinle eşsiz mantığınla bin yaşa ok
Zekeriya Meryem'e bu düşüncesini açtığında bir reflex gösteriyor ama Zekeriya bir peygamber ve Meryem'i ikna ediyor.
Zaten Meryem'i tapınakta gören ve onu gördükçe bir oğlan hasretinde olan da Zekeriya.
Elbette bu düşünce size cazip gelmiyor olabilir.Siz babasız doğum ve Bakire Meryem üzerine bir inancın üzerinden yol alıyorsunuz.Malesef bu inancın rabbin gerçek planı ile alakası yok.Siz hayattan ve realiteden kopuk MUCİZE beslemeli İSRAİLİYAT öğretilerini gerçek kabul ediyorsunuz.Tabi asıl gerçeklerde sizin işinize gelmiyor.
Evet Gerçek normal yollardan gayet normal bir cinsel ilişkiyle Zekeriya'dan hamile kalmış.
Size bu gerçeği bildirdiğim için bana teşekür edeceksiniz.
Sevgilerimle.Sen de bin yaşa.
Anlamıyorum sizleri.
Zekeriya ile Meryem beraber olup bir evlat sahibi olmuş.
Neden bu ırz düşmanlığı olsun, neden o. çocuğu denmek istensin?
Gerçek budur, beyinler dumura uğrasa da gerçek budur...
Bir kez daha sorgulamaya başlayın bildiklerinizi...
Gelin beraber yapalım, sırayla sindire sindire sorgulayalım Kuran'ı ve önermelerini...
Ula anlamıyorum sizi, koskoca kainat kendi kendine oluyoda, bir çocuk kendi kendine olamaz mı.? hz.meryem evrim geçirmiş olamaz mı? heee
Kısa ve kesin cevap: Adem nasıl anasız doğdusa, İsa da öyle babasız doğdu. :)
Bu efsaneleri bayağı ciddiye almışız galiba.. Bir de kendisi boncuktan kuş yapmış, sonra bi üflemiş, kuş uçmuş.. Tayyare mi lan bu? Üfürükten uçsun?
Öyle bir über manyak yeteneğim olacak, sonra da üç-beş japon askeri kafalı roma askeri beni çarmıha gerecek.. pehh! Adamın ümüğünü sıkar, kuyruk sokumundan kan alırım, Kamil, kan!
ilahi metinleri anlamanın yada yorumlayabilmenin genel formulü:
Hakikat baştadır tacda değildir
Hararet nardadır sacda değildir
Her ne ararsan kendinde ara
Kudüste Mekkede Hacda değidir
İsa :Aşktır
Yahya:Ego(yani beşeri kişiliktir)
Zekeriya:Tevekkül Yani sabırdır
Meryem:İradeyi külliye yani Süper egonun aklıdır
Man:Sofinin beslendiği Mesellerdir.(Man kafa tabiride buradan çıkmadır)
Bıldırcın :sofinin Oradan oraya seyreden Ve ışık karşısında donup kalan beynidir.
İlahi metinlerde yaşayan kişilikler tarihi kişilik değildirler.
tanrı niye bir çocuğun var oluşunda nefsini ortaya koysun?
Bu kendisine şirktir çünkü tanrının nefsinden oluşmuştur o çocuk yani tanrı soyu demektir.
O halde isa muhammet ten üstündür zira isa tanrının nefsindendir.
Isa tanrıdan falandı filandı ise tanrı onu çarmıha gerilmekten niye men etmedi? Hangi baba oğlunu çarmıha gerdirir?
Bırakın artık bu masalları kardeşim!
Gösterin millete isa'nın eliyle yazdığı bir ayeti!
Gösterin muhammet'in eliyle yazdığı bir ayeti!
Hiç delil yok elde değil mi? Çok üzücü çok!
Açık, net ve gerçekci düşünün.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder