XLIII) Süleyman'in tahtinin üstüne, Tanri tarafindan birakilan cansiz cesed'le ilgili hikaye (K. 38 Sad 34-38)
Kur'an'in Sad suresi'nde, Süleyman "peygamber"in tahtinin üstüne birakilan cesedle ilgili söyle bir ayet var:
"Andolsun biz Süleyman'i (sinadik) Tahtinin üstüne bir ceset birakiverdik, sonra o, yine eski haline döndü" (K. 38 Sad 34).
Bazi çevirilere göre bu ayet söyle de okunabilmektedir:
"Andolsun ki Süleyman'i denedik, hükümranligini zayif düsürdük, sonra eski haline döndü" (K. Sad 34)
Fakat her ne sekilde okunursa okunsun, tümüyle anlasilamaz olan bu ayet'i, Yahudi kaynaklarina, ve bu kaynaklara dayali olarak Kur'an yorumcularinin (örnegin Beyzevi, Abulfida, Celaleddin es Süyuti, vs gibi,...) açiklamalarina gitmeden açikliga kavusturmak mümkün degildir.
Gerçekten de bu ayet, Yahudilerin Talmud'unda geçen bir hikayenin, bazi degisikliklere sokularak Muhammed tarafindan Kur'an'a aktarilmis özetidir. Talmud'da anlatilan hikaye ise, genel hatlariyle söyle:
Ölecegi günlerinin yaklastigini anlayan Davud, kirk yil boyunca Israil üzerinde sürdürdügü hükümranlik yetkilerini oglu Süleyman'a devreder (Bkz. Ahd-i Atiyk/ I Kirallar Bap 2: 1-12). Süleyman Israil tahtina çiktigi zaman, Tanri Süleyman'a "deniz kiyisinda olan kum gibi, ziyadesiyle hikmet ve anlayis, ve yürek genisliligi" verir; ve bu sayede Süleyman'in hükümranligi pek saltanatli olur (Bkz. I Kirallar, Bap 4: 29 ve d.). O kadar ki, azametiyle övünen Misir kirali Firavun, kizini Süleyman'a verir (Bkz. I Kirallar, Bap 3: 1).
Tipki babasi gibi Süleyman da sehvetine düskün oldugu için haremini kadinlarla doldurur: yedi yüz karisi ve üç yüz cariyesi olur. Karilarinin büyük çogunlugu yabancilardan olusur. Oysa ki Tanri'nin Israil ogullarina bir emri vardir ki o da yabancilarla karismamaktir. Çünkü güya Tanri, bu karisiklik yüzünden Israil ogullarinin iman'dan çikacaklarini düsünmektedir. Bu nedenle onlara söyle emretmistir: "(Yabancilarin) arasina gitmeyeceksiniz, ve onlar da sizin araniza gelmeyecekler. Çünkü mutlaka yüreginizi kendi ilahlarinin ardinca saptiracaklardir" (Bkz. I Kirallar , Bap 11: 2)
Ve iste Süleyman, yabanci kadinlari haremine almakla, Tanri'nin bu emrine karsi gelmis olmaktadir. Ve hele Sidon ülkesinin hükümdari'nin kizini almakla, daha da büyük bir günah islemistir ki hikayesi söyledir:
Sidon denilen ülkeye karsi giristigi saldiri sonucunda Süleyman, ülkeyi ele geçirir ve hükümdarinin kafasini kestirip kizi Jerada'yi kendisine cariye olarak alir. Jerada güzelligi ve fettanligi ile Süleyman'in kalbini kazanir ve onun kadinlari arasinda "gözde" durumuna gelir. Fakat ne var ki Jerada, babasinin ölümünü unutamamakta ve gece gündüz aglamaktadir. Jerada'yi bu sekilde mutsuz ve bitap sekilde görmekten dolayi üzülen Süleyman, seytanlara emrederek Jerada'nin babasinin bir resmini hazirlatir ve teselli olsun diye bu resmi, kadincagizin odasina yerlestirir. Ancak ne var ki Jerada, kendi kavminin gelenekleri geregince gece gündüz bu resme tapmaga baslar. Ve bu sekildeki ibadetine devam ederken Süleyman'in veziri bunu görür ve derhal Süleyman'a giderek hükümarin çatisinin altinda putlara tapilmakta oldugunu haber verir. Süleyman büyük bir hiddete kapilir; hele bu isin kirk gün boyunca devam etmis oldugunu ögrenmekle daha da hiddetlenir; derhal Jera'nin odasina giderek resmi parçalar. Sonra da böyle bir tapma olayina kendisinin sebeb oldugu için günah çikarmak üzere çölde bir yere çekilir ve aglayip sizlayarak Tanri'ya tevbeler eder. Fakat Tanri onu cezasiz birakmamak için intikam alma yolunu seçer. Bu ceza'yi da, onun hükümranligini zayiflatmak suretiyle vermek ister. Bu maksatla onun, her zaman için üzerinde tasidigi kirallik mührünü seytan'a aldirtir. Bunu da söyle yapar: Süleyman, her daim yaninda tasidigi bu mührü, yüzünü gözünü yikadigi, ya da ayak yoluna gittigi zamanlar, cariyelerinden Amina adinda birine birkirmis. Ve iste böyle yaptigi bir sirada seytan, Süleyman kiliginda görünerek Amina'dan mührü alir ve hükümdar niteligiyle is görmege baslar. O bunu yaparken sahici Süleyman, hiç kimselerin tanimayacagi kiliklarda sokaklara düser ve geçim saglamak üzere dilenir. Bu durum kirk gün boyunca böylece sürüp gider. Fakat kirkinci gün seytan, yüzügü denize atip kaçar. Bu isi kirkinci gün yapmasinin sebebi, Jerada tarafindan puta tapma olayinin kirk gün sürmüs olmasidir. Denize atilan mührü bir balik yutar; az sonra balikçilar baligi tutarak Süleyman'a verirler, Süleyman da baligin karnindaki mührü çikarip tekrar hükümranligina kavusur. Ilk is olarak seytan'i yakalatir, boynuna bir tas baglatarak göle attirir.
Beyzevi, Celaleddin es Süyuti ve Abulfida gibi Kur'an yorumculari, Kur'an'in Sad suresinin 34-38 ayet'lerini açikliga kavustururlarken Yahudi kaynaklarindan esinlenerek anlattiklari yukardaki hikaye'yi naklederler ve bunu , kadin sinifina güven duymamak gerektigi konusunda Muhammed'in söylediklerine destek sayarlar107.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder